İsmiyle YaşayanlarSiyavuş Paşa ve Vakıfları
Bir biyografi ve vakıf araştırması olan ismiyle Yaşayanlar-Siyavuş Paşa ve Vakıfları isimli eserde, Siyavuş Paşa ve vakıflarının İdarî, hukukî ve iktisadi yapısı vakıflara ait arşiv kayıtları çerçevesinde bütün yönleriyle ele alınmaktadır. Vakfiyesi hâlihazırda bulunmayan bir vakfın hukukî mahiyeti, hayratı, mevkûfatı ve özel şartları son derece zengin olan vakıf arşiv kayıtları sayesinde tüm yönleriyle incelenmesi eserin en önemli özelliğini oluşturmaktadır. Biyografi ile vakıf araştırmasını birleştirmesi ile soy tarihine, ayrıca Siyavuş Paşa'nın eşi Fatma Sultan'ın II. Selim'in kızı olması sebebiyle, hanedan tarihine de katkı sağlamaktadır.
Siyavuş Paşa'nın devlet kademelerinde rol almaya başladığı 16. yüzyılın ikinci yarısından başlayan eser, tek başına bir biyografi çalışması olmadığından, paşanın ölümünden itibaren vakfın ve ailesinin tarihi başlamaktadır. Dolayısıyla, 17. yüzyılın başından itibaren ele alınan Siyavuş Paşa vakfının tarihi, Osmanlı Devleti'nin son evrelerine, 20. yüzyıl başlarına kadar gelmektedir. Bu sayede Osmanlı vakıflarının klasik idare tarzının, ilerleyen zamanda, yenileşme döneminde aldığı şekilleri görmek mümkün olabilmektedir. Batılılaşma anlamında, Osmanlı klasik döneminin sonu kabul edilen 18. yüzyıl sonu ve 19. yüzyılın başında, vakıfların yönetim anlayışı, muhasebe işlemleri ve hatta hukukî yapısıyla, yenileşme hareketlerinin evlatlık vakıflar üzerindeki etkileri de ortaya konulmaktadır.
Bir biyografi ve vakıf araştırması olan ismiyle Yaşayanlar-Siyavuş Paşa ve Vakıfları isimli eserde, Siyavuş Paşa ve vakıflarının İdarî, hukukî ve iktisadi yapısı vakıflara ait arşiv kayıtları çerçevesinde bütün yönleriyle ele alınmaktadır. Vakfiyesi hâlihazırda bulunmayan bir vakfın hukukî mahiyeti, hayratı, mevkûfatı ve özel şartları son derece zengin olan vakıf arşiv kayıtları sayesinde tüm yönleriyle incelenmesi eserin en önemli özelliğini oluşturmaktadır. Biyografi ile vakıf araştırmasını birleştirmesi ile soy tarihine, ayrıca Siyavuş Paşa'nın eşi Fatma Sultan'ın II. Selim'in kızı olması sebebiyle, hanedan tarihine de katkı sağlamaktadır.
Siyavuş Paşa'nın devlet kademelerinde rol almaya başladığı 16. yüzyılın ikinci yarısından başlayan eser, tek başına bir biyografi çalışması olmadığından, paşanın ölümünden itibaren vakfın ve ailesinin tarihi başlamaktadır. Dolayısıyla, 17. yüzyılın başından itibaren ele alınan Siyavuş Paşa vakfının tarihi, Osmanlı Devleti'nin son evrelerine, 20. yüzyıl başlarına kadar gelmektedir. Bu sayede Osmanlı vakıflarının klasik idare tarzının, ilerleyen zamanda, yenileşme döneminde aldığı şekilleri görmek mümkün olabilmektedir. Batılılaşma anlamında, Osmanlı klasik döneminin sonu kabul edilen 18. yüzyıl sonu ve 19. yüzyılın başında, vakıfların yönetim anlayışı, muhasebe işlemleri ve hatta hukukî yapısıyla, yenileşme hareketlerinin evlatlık vakıflar üzerindeki etkileri de ortaya konulmaktadır.