Fırat'tan Tuna'ya 1 - Kut
Oğuz Kağan idareyi ele alır almaz bütün kavimlere elçiler göndererek, “Ben artık bütün dünyanın hakanıyım” dediği zaman veziri Uluğ-Türk de “Ey kağanım, Gök-Tanrı bütün dünyayı sana bağışlasın” diye hitap etmişti. Oğuz'un torunu Tuğrul Bey'e Halife, “doğunun ve batının hükümdarı” ünvanını vermişti. Tuğrul Bey'in kardeşi Çağrı Bey'in torunu kendini Melikü'd-dünya ilan etmişti. Alâeddin Keykubat, Fırat'a kadar her yeri zapt ederek Kayılara yol vermişti. Kayılar ise Fırat'tan Tuna ötelerine kadar uzanmıştı. Sadece Tuna mı? Türkistan bozkırlarından başlayan bu yolculuğun şanı ve şöhreti önce Tuna, sonra Nil sınırlarını aşıp Vistül ve Neretva'ya ulaşacaktı.
Fırat'tan Tuna'ya serisinin ilk eseri olan bu romanda, Kayıların Mahan'dan başlayan zorlu, bir o kadar macera dolu bu yolculuğunun, Anadolu bozkırlarında nasıl bir cihan devletine dönüştüğünü okuyacaksınız...
Oğuz Kağan idareyi ele alır almaz bütün kavimlere elçiler göndererek, “Ben artık bütün dünyanın hakanıyım” dediği zaman veziri Uluğ-Türk de “Ey kağanım, Gök-Tanrı bütün dünyayı sana bağışlasın” diye hitap etmişti. Oğuz'un torunu Tuğrul Bey'e Halife, “doğunun ve batının hükümdarı” ünvanını vermişti. Tuğrul Bey'in kardeşi Çağrı Bey'in torunu kendini Melikü'd-dünya ilan etmişti. Alâeddin Keykubat, Fırat'a kadar her yeri zapt ederek Kayılara yol vermişti. Kayılar ise Fırat'tan Tuna ötelerine kadar uzanmıştı. Sadece Tuna mı? Türkistan bozkırlarından başlayan bu yolculuğun şanı ve şöhreti önce Tuna, sonra Nil sınırlarını aşıp Vistül ve Neretva'ya ulaşacaktı.
Fırat'tan Tuna'ya serisinin ilk eseri olan bu romanda, Kayıların Mahan'dan başlayan zorlu, bir o kadar macera dolu bu yolculuğunun, Anadolu bozkırlarında nasıl bir cihan devletine dönüştüğünü okuyacaksınız...