Cengiz Aytmatov'un Eserlerinde Ütopya ve Distopya
Eserlerini, daha iyi bir varoluş biçimine dayalı olarak kaleme alan
Aytmatov, tarihin ve ütopyanın sonunun ilan edildiği bir çağda, umuda her
zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğunu anımsatır. Bu bakımdan onun
eserleri, düşten kaynaklanan, yarı insan, yarı hayvan ütopik beden tasarıları
ile devam eden, umudun ve ütopyacı taleplerin hiç eksilmediği metinlerdir.
Aytmatov, eserlerinde, sıradan yaşamın aynasından istek resimleri
sunarken bir taraftan da “insanların olmasından korktukları şeyi” dillendirir.
Eserlerindeki insanlık hâllerine ait tüm parçaların, ütopik istek
görünümlerinin, eserlerinde işlenen temaların bir şey söylediğini, hepsinin
“daha büyük bir hakikatin parçası olduğunu” bilir ve okuruna daha büyük
hakikatleri göstermek ister.
Onun eserlerinde ütopya, biraz da onu görmesini bilenler, içinde umut
arzusunu taşıyanlar içindir, tıpkı Beyaz Gemi’deki küçük çocuğun bilincinin ve
kalbinin derinliklerinde kalan Maral Ana’yı istemsizce çağırması, onu düş
dünyasının ütopik imgelemi yapması gibi yazarın metinlerindeki çoğu
mesajda ütopya, onu çağıranlar ve görmesini bilenler içindir.
Eserlerini, daha iyi bir varoluş biçimine dayalı olarak kaleme alan
Aytmatov, tarihin ve ütopyanın sonunun ilan edildiği bir çağda, umuda her
zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğunu anımsatır. Bu bakımdan onun
eserleri, düşten kaynaklanan, yarı insan, yarı hayvan ütopik beden tasarıları
ile devam eden, umudun ve ütopyacı taleplerin hiç eksilmediği metinlerdir.
Aytmatov, eserlerinde, sıradan yaşamın aynasından istek resimleri
sunarken bir taraftan da “insanların olmasından korktukları şeyi” dillendirir.
Eserlerindeki insanlık hâllerine ait tüm parçaların, ütopik istek
görünümlerinin, eserlerinde işlenen temaların bir şey söylediğini, hepsinin
“daha büyük bir hakikatin parçası olduğunu” bilir ve okuruna daha büyük
hakikatleri göstermek ister.
Onun eserlerinde ütopya, biraz da onu görmesini bilenler, içinde umut
arzusunu taşıyanlar içindir, tıpkı Beyaz Gemi’deki küçük çocuğun bilincinin ve
kalbinin derinliklerinde kalan Maral Ana’yı istemsizce çağırması, onu düş
dünyasının ütopik imgelemi yapması gibi yazarın metinlerindeki çoğu
mesajda ütopya, onu çağıranlar ve görmesini bilenler içindir.