Ana-Oğuzca Durum Morfemleriİç Rekonstrüksiyon Bağlamında Bir İnceleme
Oğuzların dili ile ilgili elimizdeki ilk verilerimiz, Kaşgarlı Mahmûd'un
Dîvân'ında verdiği bilgilerle başlar. Oysa hiç homojen olmayan boylar
birliğini temsil eden Köktürkler'in çağında ortaya konan yazıtlarda
sıklıkla Oğuz adı anılmaktadır. Anlaşılan o ki, Oğuzlar, daha VIII.
yüzyılda bir boy varlığı göstermekte ve onların konuştukları dil, Türk
dilinin farklı bir katmanını oluşturmaktadır. Böyle olunca bugün Türk
dünyasında en kalabalık nüfusa sahip olan Oğuz grubuna mensup yazı
dillerinin ayrı bir önemi doğmaktadır.
Kitap, Oğuzların, henüz yazılı metinleri tespit edilememiş XII.
yüzyıl öncesi dönemde Oğuzların “Proto-Oğuzca”ya sahip oldukları
teziyle yola çıkan metodik bir incelemedir. Daha önce yazılı metinlere
sahip olmayan farklı diller üzerinde uygulanmış iç rekonstrüksiyon
metodu temel alınarak gerçekleştirilen bu çalışma, yeni yaklaşımlarla
birlikte yeni bir metot geliştirme kaygısı taşımaktadır. ‘Ana Oğuzca'
üzerine Kenan Azılı'nın yapmış olduğu bu çalışma bir model, bir öncü
çalışma niteliği taşımaktadır.
Oğuzların dili ile ilgili elimizdeki ilk verilerimiz, Kaşgarlı Mahmûd'un
Dîvân'ında verdiği bilgilerle başlar. Oysa hiç homojen olmayan boylar
birliğini temsil eden Köktürkler'in çağında ortaya konan yazıtlarda
sıklıkla Oğuz adı anılmaktadır. Anlaşılan o ki, Oğuzlar, daha VIII.
yüzyılda bir boy varlığı göstermekte ve onların konuştukları dil, Türk
dilinin farklı bir katmanını oluşturmaktadır. Böyle olunca bugün Türk
dünyasında en kalabalık nüfusa sahip olan Oğuz grubuna mensup yazı
dillerinin ayrı bir önemi doğmaktadır.
Kitap, Oğuzların, henüz yazılı metinleri tespit edilememiş XII.
yüzyıl öncesi dönemde Oğuzların “Proto-Oğuzca”ya sahip oldukları
teziyle yola çıkan metodik bir incelemedir. Daha önce yazılı metinlere
sahip olmayan farklı diller üzerinde uygulanmış iç rekonstrüksiyon
metodu temel alınarak gerçekleştirilen bu çalışma, yeni yaklaşımlarla
birlikte yeni bir metot geliştirme kaygısı taşımaktadır. ‘Ana Oğuzca'
üzerine Kenan Azılı'nın yapmış olduğu bu çalışma bir model, bir öncü
çalışma niteliği taşımaktadır.